En iyi öğretmen, en iyi dost, en iyi arkadaş… Evet, sessiz öğretmenler kitaplardan bahsediyorum
sizlere. Hayatımıza biraz renk, biraz ışık vermek, geleceğe başarı yollarından yürüyebilmek,
dünyamızda bulamadığımız şeyleri yaşamak, geniş bir görüş açısı için tek hedefimiz kitaplara
sımsıkı sarılmak olmalıdır bana göre. Kitaplara kopmamacasına sarılan kitap sevdalıları, dünyada
hiç bir dostun, insana kitaptan daha yakın olmadığını çok iyi bilirler. Her kitabın yaşam
merdiveninde bir basamak olduğunu da… Kitap tutkunları, her gün biraz daha fazla okumayı,
okumaya devam ettikçe araştırmayı, merak etmeyi ve en doğru olanı bulmayı hayatlarının bir
parçası haline getirirler.
Okumak, sanatların en zorudur. Gerçekten de okuma alışkanlığı kazanmak çok zordur. Televizyonların insanları
tembelleştiren programları ile zaman hırsızı internetin yaygınlaştığı günümüzde okuyabilmek, sanatların en zorudur;
ama en de güzelidir. Hayatı yaşayarak öğrenirken, okuyarak da öğreniriz. Bu nedenle de kitap okuma kültürü olanlar,
bilgi birikimlerini hayatlarına geçirerek zorluklarla dolu hayat yollarında çabuk ve emin adımlarla yürürlerken, kendini
kitapla beslemeyen insanların da sonu acıdır. Okumak; insanın kişisel gelişimini sağlayan, düşüncesini besleyen,
geliştiren ve çabuklaştıran ana kaynaklardan biridir. Okuduklarını hayatına ekleyebilenler yaşam penceresinden
aydınlık ufuklara bakarlar. Okudukları sadece kitaplarda kalanlar, dünyaları da okusalar sadece kendileri olarak kalırlar.
Onlar yaşam pencerelerinden baktıklarında sisli ufuklar görürler.